Suadiye Tabiat Parkı tabelasını geçenlerde Kartepe’ye giderken görmüştüm ( diğer adı ile Eğreltidüzü Yaylası). Şehre döndükten sonra biraz araştırdım. İnternet üzerinde fazla bilgi bulamadım ve ” o zaman keşfetmek lazım” diyerek yola çıkmaya karar verdim. Gerekli planlama ve hazırlıklar yapıldı. İlk kar kampı deneyiminde elde edilen tecrübeler gözden geçirildi ve yola çıkıldı.
Eğreltidüzü Yaylası – Suadiye Tabiat Parkı
Sürdürülebilir Kültür ve Doğa Turizmi Projesi kapsamında Kartepe Belediye’si tarafından işletildiğini öğrendiğim bu yayla 1100 metre yüksekliğinde. Etrafı vadiler ile çevrili olduğu için her tarafında ayrı güzel manzara var. Bir tarafı vadi ve dağların yamaçlarına bakarken, tam arkanızı döndüğünüzde Sapanca gölüne kadar uzanan bir manzara ile karşılaşıyorsunuz.
Yazın şenlikler, spor etkinlikleri vs. gibi bazı etkinliklere ev sahipliği yapılan yaylanın bitki örtüsü de oldukça zengin. Tabii her taraf 70cm karla kaplı olduğu için ben o güzelliklerden çok faydalanamadım ama nefis bir manzara ve sessizlik eşliğinde 2 harika gün geçirdim.
Eğreltidüzü Yaylası ‘nda Kamp
Öncelikle şu bilgiyi paylaşayım; otobandan ayrılıp yukarı doğru tırmanmaya başlamadan hemen önce alış-veriş yapmak için köyde bir çay molası verdim. Çevrede bilgi almak için sorduğum Suadiye Tabiat Parkı hakkında kimsenin fikri yoktu. Biraz araştırdıktan sonra aslında adının Eğreltidüzü Yaylası olduğunu öğrendim. Bölgenin yerlisi o şekilde biliyor. Çoğu kişi Suadiye Tabiat Parkı adını duymamış bile. Neden değiştirildiğini bilmiyorum ama ben Eğreltidüzü Yaylası ismini daha çok sevdim.
Benim kamp yaptığım yerin yakınlarında masalar, oyun alanları vs.. gibi şeyler bulmak mümkündü ama ben biraz daha izole ve sakin olan ve “teras” denen manzaralı tarafı tercih ettim. Ziyaret ederseniz “teras” denen kısmı mutlaka görün ve manzaranın keyfini çıkarın!
Kamp yapmak için en güzel zaman Sonbahar ve Kış ayları olabilir. Yolu neredeyse sürekli temizlendiği için Aralık ayında bile haftasonu kalabalık olabiliyor anladığım kadarı ile. Ben Pazar gününü görmedim ama Aralık ayı ve 70 cm kar olmasına rağmen Cumartesi günü bile rahatsızlık verecek kadar kalabalık ve piknikçi curcunası yaşandı. Gündüz biraz gürültüye razı olup dişinizi sıkarsanız, kış aylarında saat 19:00’dan sonra pek kimse kalmıyor, siz de böylece kafanızı dinleyebilirsiniz. Ben Perşembe’den gittiğim için 2 gün boyunca gece/gündüz ortamın keyfini sürme şansım oldu.
Buraya doğru yola çıkarken benim amacım kafa dinlemekti, öyle de yaptım. Yoğun karla kaplı olduğu için öyle çok uzun yürüyüşler yapmak malesef mümkün olmuyor. Çadırınızı güzel bir yere konumlandırıp manzarayı seyretmek ve dinlenmek için ideal. Son derece sessiz ve sakin bir yer. Bir de hava açıksa binlerce yıldızın aydınlattığı, bembeyaz bir örtünün üzerine kamp yapıyormuş gibi hissediyorsunuz. Geceden görüntüler aşağıda…
Dikkat Edilecekler
Bu aşağıdakiler kış kampı için geçerli uyarılar. Yazın gitmeyin zaten, çok kalabalık 🙂
- Ben çadır manzaralı olsun diye düşünerek kamp alanını tepenin kenarına kurdum. Rüzgar olması ihtimali vardı ama şansıma orada bulunduğum 2 gün hava çok sakindi. Arada esen ve 3-5 dakika süren hafif rüzgar bile insanı sarsıyor. O yüzden eğer rüzgar varsa çadırı korunaklı bir alana kurmayı düşünmelisiniz.
- Araba ile ana yoldan ayrılarak çadır kuracağınız yere doğru çıkabilirsiniz ama önce mutlaka yürüyerek keşif yapın. Kaldığım 2 gün boyunca en az 7-8 aracın kara saplandığı gördüm.
- Ortasında bulunan park alanı çocuklar ve piknik etkinlikleri için iyi ama çadırı bunlara çok yakın kurarsanız sabahları gürültü ile uyanmanız muhtemel.
- Parkın girişinde çeşme var ama bazen donduğu için akmıyor, ben kar suyu içmem diyorsanız suyunuzu bol tutun.
- Dağın başı diyebileceğimiz bir yer olduğu için tilki ve çakal olabilir. Gece ziyarete gelenler oldu. Bu aşağıdaki utanmadan gündüz geldi 🙂 Kırma sanırım.
- Gece buzlanma oluyor, dikkat.
- İhtiyaçlar için tırmanmaya başlamadan önce köyden alış-veriş yapmalısınız, tırmanmaya başladıktan sonra böyle bir imkan yok
- Gece sıcaklık eksilere düştüğü için aracınızda anti-freeze olduğundan emin olun, sabah çalışmayabilir
- Yanınıza enerji için çikolata, meyve vs almayı ihmal etmeyin.
- Etrafta yakacak odun bulmak pek mümkün değil. Ateş olmadan durmak oldukça zor, dolayısı ile gece kalacaksanız köyden odun bulmaya çalışın, aksi taktirde işiniz zor
-
Benim ekipman idare eder yiieeaaaa!… bişi olmazzz
diyerek yola çıkmayın. Soğuk başka birşeye benzemez. Mutlaka extra tedarikli gidin ve uygun uyku tulumu ile yatın. Geceniz ızdırap olmasın. Benim çadıra aldığım pet şişe içindeki su sabah donmuştu 🙂
Eğreltidüzü Yaylası ‘na Nasıl gidilir?
İstanbul – Bolu otobanın üzerindeki Kartepe tabelasından çıkış yapıyorsunuz, Kartepe istikametine giderken Suadiye Tabiat Parkı tabelasını göreceksiniz. Köye geldikten sonra köyün içinden tırmanmaya başlayacaksınız. Yol üstünde çok güzel manzaralı alanlar var. Bir kahve molası çok zevkli olabilir. İstanbul’dan uzaklığı yaklaşık 100 km.
Kısaca Ne var, Ne yok?
- Konaklama yeri, kamp tesisi, otel vs, YOK
- Tuvalet YOK (yapımına başlanmış ama sadece binası var)
- Cafe & Restoran YOK
- 3G internet vs.. YOK (zar zor edge çekiyor)
- Çeşme VAR (ama kışın donması sebebi ile akmayabilir)
- Yürüyüş yapmak imkanı VAR (çevresinde güzel manzaralı alanlara bulabilirsiniz)
- İstediğiniz yerine kamp kurma imkanı VAR
- Ateş yakma imkanı VAR
Eğreltidüzü Yaylası – Suadiye Tabiat Parkı Panoramik Görüntüleri
Anlık videolar, fotoğraflar için instagram.com/tekbasinadaolur adresini takip etmeyi unutmayın;
